Bu yaşıma kadar hiçbir sevgili aldatmamış, son derece sadık bir partner olmuşumdur. Fakat karımın en yakın arkadaşı sürekli domalıyor ki buna dayanabilecek hiçbir erkek olduğunu sanmıyorum. Ve porno hikayeler konusunu ilk defa burada paylaşacağım. Ne yazacağımı, nasıl anlatacağımı bilemiyorum. Hatta oldum olası da yazı yazmaktan nefret eden biriydim. Ancak birilerine ne yaşadığımı, başımdan geçenleri aktarmak istiyorum. Hem yorumlarda haklı olup olmadığımı da söylerseniz çok sevinirim.

Karım Naz’la iş yerinde tanışmıştık. O zamanlar ben daha 26 yaşında, eşim de 24’ündeydi. Her şey çok hızlı ilerlemişti çünkü tanıştığımız andan itibaren birbirimize uygun birer eş olduğumuzu hissetmiştik. Flörtler, yemekler derken söz, nişan, nikah hızlıca ilerledi her şey. Zaten pandemi bokuna düğün de yapamamıştık. Hoş yapacak olsam param da yoktu orası ayrı. Yani bir yandan da iyi oldu demeden edemiyorum. Nikaha elliyi geçmeyecek kadar kişi gelmişti. Yarısı eşimin yarısı da benim taraftandı. Naz’ın en yakın arkadaşı olan Buse ile ilk defa orada tanışmıştım. Kendisi İstanbul’da değil, İzmir’de yaşıyordu. O yüzden sürekli yanımızda olması filan pek imkan dahilinde değildi. Görünce şöyle vuruldum, böyle seksiydi gibi düşüncelerim hiç olmamıştı. Nikahımdaki herkes gibi tanıdık, yakınımızdı. Zaten karım Naz’dan başkasını da gözüm görecek gibi değildi. Gerçekten seviyorum onu ki hala da öyle! Fakat nasıl oldu da böyle seks hikayeleri yazacak seviyelere geldim orasını bende bilemiyorum.

Karım Aşırı Yoğun Çalışmaya Başladı

Pandemi koşullarından dolayı ben bir dönem işsiz kalmıştım. Karımın eve getirdiğiyle idare etmek durumunda kalmıştık ki sıkıştıkça da nikahta akrabalarımızın taktığı altınları günden güne eritmeye başlamıştık. Bu durum ikimizin de sinirlerini ister istemez yıpratmıştı. Karım ekstra mesailere kalıyor, daha fazla kazanayım da bir fazla katkım olsun diyordu. Keza bende boş durmuyor sürekli iş başvurusu yapıyordum. Sırf boş durmayayım diye internetten freelance iş alıp yaptığım bile oldu. Neyse ki bu süreci çok da uzatmak durumunda kalmadık. Üç ayın sonunda gayet güzel bir yerde işe başladım. Üstelik iş yerine gitme derdim yoktu, evden çalışabiliyordum. Yavaş yavaş her şey maddi anlamda normale dönmeye başlamıştı. Lakin karım hala çok çalışıyor, trafiğiydi oydu buydu derken eve gelişi akşamı buluyordu. Vesvese sahibi biri değildim, kolay kolay şüpheye düşmeyeceği gibi karıma da sonuna kadar güveniyordum.

Çok yoruluyorsun, bak ben de iş buldum, artık bu kadar yormana gerek yok kendini… Dediğim tek şey buydu ama karım nedense aşırı tepki verdi. Ben bilmiyorum demi mesaiye kalmamayı, evime erken gelmeyi, rahat rahat evimde oturmayı! Patron çalış derse çalışırsın, çalışma derse çalışmazsın bunu benden iyi biliyorsun. Ne sürekli aynı şeyi söyleyip duruyorsun! Bu tepkisinden sonra duraksadım, hiç beklemiyordum. Halbuki daha işe yeni başlamıştım, toplasan üç kere anca söylemişimdir bunu. Bu tepki kesinlikle normal değildi. Zaten aradan yarım saat geçmeden gelip özür diledi. Regl olduğunu, işin stresinden sinirlerinin iyice bozulduğunu söylüyordu. Elbette uzatmamış, hayatımıza devam etmiştik. Fakat bu tartışma içimi kemiriyor, anlam veremiyordum. Basit bir şey değildi, az buçuk insan psikolojisinden anlayan biriydim ve suçlu davranışları sergiliyordu. Yine de karıma güvenmeyi tercih edip dile bile getirmeyip, bu düşünceleri kafamdan sildim.

Asıl sex hikaye ortaya çıkaran an gelmişti, karım yorgun düşmüş bir şekilde eve geldi. Aşkım çok yorgunum, yatacağım derken yatak odasına yönelmişti. Üstünü değiştirirken de yarın Buse gelecek, İstanbul’da iş ayarlamış. Ev ayarlayana kadar bizde kalacak demişti. Ben kimdi bu Buse demeye kalmadan karım çoktan geceliğini giyip yatağa uzanmıştı. Yarın konuşuruz cidden hiç halim yok diyerek uykuya bile dalma evresine geçmişti. O an aklımda Buse filan yoktu. Her şeyin boka sardığını, karımın artık beni sevmediğini hatta aldatabiliyor olabileceğini bile ciddi ciddi düşünmeye başlamıştım. Biramı açıp belgesel izlerken uyuya kalmıştım. Sabah olduğunda Naz üzerime battaniye örtüyordu. Aşkım ben çıkıyorum, öğlen uçtan inecekmiş Buse, onu almaya gidersen harika olur diyordu. Elbette uyku sersemi anlamamış, olur olur diyerek uykumu dağıtmaya çalışıyordum. Kendime geleyim derken de karım çoktan çıkıp gitmişti.

Karımla saat on gibi yaptığımız kısa görüşmenin ardından hem Buse’yi anımsadım hem de saat kaçta ineceğini, telefon numarasını filan aldım. İçimde zerre pis bir duygu yoktu. Öğlene kadar da zaten işlerimin bir kısmını halletmiş, duşumu alıp havaalanına doğru yol almıştım. Yüzünü bile anımsamakta zorlandığım Buse’yi görünce nedense ‘bu kadar güzel miydi?’ diye kendime sormadan edemedim. Hoş geldin diyerek sarıldım, araba aşağıda diyerek elindeki valizleri aldım. Nasılsın, yol nasıl geçti, iş bulmuşsun sanırım gibi sorularımla onu çok da sıkmadan sessiz sakin kalmaktansa konuşmayı tercih ettim. Keza o da cevap vermekten sıkılmıyor, tersine ben sussam konu açıyor konuşuyorduk. Nikahtan sonra ilk defa görüşüyorduk. O yüzden hatırladıklarımla şimdiki halini şuursuzca karşılaştırmaya çalışıyordum.

Evdeki Tanıdık Yabancı Seksi Kaşar Buse

Eve çoktan gelmiştik. Evimizi olur da çocuk yaparız diye üç artı bir almıştık. Yani bir oda boştu, bir nevi depo gibi kullanıyorduk. Tabi çok fazla eşyamız olmadığından da genelde içerisinde pek bir şey olmuyordu. Sadece arkadaşım evini taşırken boşa çıkmış yatağını çöpe gitmesin diye buraya getirmiştim. Ufağından da bir dolap alıp, en azından misafir odası olsun kafasıyla pek de üzerinde düşünmeden odayı öylece bırakmıştık.

• Geleceğini akşam haber verdi Naz, daha önceden haberim olsaydı en azından burayı hazırlar, temizlerdim.
• Yok be enişte, kafaya takma temiz zaten baksana diyerek uzun zamandır el değmemiş yatağın üstüne oturunca tozlar havalandı.

İkimizi de gülmekten kıran bu kısa konuşma ve yaşanan andan sonra odanın köşesinde duran süpürge makinasını alıp, dur iki dakika şuranın tozunu bari alalım dedim. Tam süpürmeye başlayacaktım ki yok yok, ben halledeyim diyerek süpürgeye arama girerek elimden aldı. O sırada hafif bir temas oldu ama sanmıyorum ki ikimizin aklına da cinsel bir şey gelsin. Her ne kadar benimki uzun zamandır amcık görmediğinden biraz hoşuna gitmiş olsa da devamı gelmedi. Tamam, sen süpür ben de su ayarlayayım vilada da çekelim dedim. O sırada eğilmiş, yatağın altına doğru süpürgenin ucunu sokuşturuyordu. Tabi ki yaptığı eylemden ziyade eğilince kot pantolonun aşağıya doğru inmesiyle birlikte ortaya çıkan siyah dantelli külotu ilgimi çekmişti. O kadar seksi gelmişti ki götü gözüme, saldırasım geldi. Hemen kendimi toparlayıp kafamı çevirdim ve banyoya giderek viladayı ayarladım. Tekrar odasına girdiğimde bu sefer yarı domalır vaziyette süpürgeyi devam ettiriyordu. Götü o kadar güzeldi ki pantolonunun üstünden gözüken külot izine kadar hemen her kısmı beni benden alıyordu. Neyse ki benim de altımda pantolon vardı da kalktığını fark etmek imkansızlaşıyordu.

O süpürgeyi toplarken ben de halıdan arta kalan parkeye viladayı çekmeye başladım. Dolabın üstü ve ufak masanın da tozlu olduğunu görünce banyo neredeydi diye sordu. Hemen çıkınca sağda kalıyor dedim. Niyeti temizlik bezi bulmaktı. Viledayı tekrar yerine bırakmak için peşine bende banyoya girmiştim ki tekrardan domalıp aynanın altındaki dolaptan bez aradığı gördüm. Yine külotu gözüküyordu ama bu sefer çok daha yukarıya çıkmıştı. Külot izinden de anladığım kadarıyla amının arasına çoktan girmiş, bu durum onu büyük ihtimalle rahatsız ediyordu. Hafiften sönmeye başlayan sikim yine aşırı sertleşmişti ki sikiş hikayeleri sanırım bu aşamada netlik kazanmış oldu. Bez arıyorsan orada değil diye yaklaştığım sırada bir adım geri atma gafletinde bulununca yumuşacık götü biranda sikimin sertliğiyle birleşiverdi. O kalkık yarağı eğer hissetmediyse götünden bağımsız yaşıyor olmalı. Bir saniye duraksamış olsa da bozuntuya vermeyi, kenara doğru çekildi. Hemen sol tarafında duran diğer dolabı açıp oradan temizlik bezlerinden birini uzattım. En az onun kadar aklım gitmişti o anda ama ikimiz de olmamış gibi davranmak zorundaydık.

Buse bezi alıp odasına geçtiği sırada ben de yatak odamıza gidip önce sikimin iyiden iyiye inmesini bekledim. Kendimi toparlayıp, biraz tokatladıktan sonra yatak bazamızın altında duran çarşaflardan, yorganlardan ve yastıklardan birer tane alıp kılıflarıyla birlikte kenara koydum. Hepsini üst üste koyup doğruldum ve Buse’nin odasına yöneldim. Kapıyı hafif kapalıydı ama tam kapalı değildi kesinlikle. Yani kapalı olsa belki tıklatır girerdim veya bilmiyorum işte… Kapıyı ittirip, içeriye daldığımda Buse’nin yine domaldığını gördüm. Fakat bu sefer çırılçıplak vaziyetteydi. Geniş götünün yuvarlaklığı, eğilmesinden dolayı belirginleşen amının dudaklarına kadar her şey ortadaydı. Aklım gitmişti, gördüğüm görüntü karşısında resmen büyülenmiştim. Beni fark edince hemen önünü dönmüş, kolunun arasından fışkıran memesini kapatmaya, diğer eliyle de amını örtmeye çalışıyordu. En az benim kadar şaşkındı diyemeyeceğim çünkü tuhaf bir bakışı vardı. Çık git demek yerine öylece bana bakıyordu. Bense çoktan donmuş, benden bağımsız hareket eden sikimin dimdik oluşunu hissediyordum.

Sikime Daha Fazla İhanet Edemem Naz!

Seks hikayesi deyip böyle bir hikaye bekliyor muydunuz bilmiyorum ama ben böylesi bir anı yaşamayı hiç beklemiyordum. Büyülenmiş gibi hissediyordum kendimi. Artık aklımla değil, sadık eş profilimden bağımsız, sikimin dürtüleriyle hareket ediyordum. Elimdeki yorganı, kılıfı her ne sikim varsa attım yere. Hala sesini çıkartmayan Buse’ye doğru yaklaştım. Kendini geri çekmemişti. Pantolonumu sıkıca tutan kemeri çıkarttım. Pantolonu onu izleyerek çıkarttım. Hala tepki vermiyor, kaçmaya bile çalışmıyordu. Pantolonumun inmesiyle birlikte ortaya çıkarın baksırın altındaki direği görünce gözleri bir tık daha açıldı. Ellerini bedeninden çekip bir adım da o bana attı. Baksırımın üzerinden tuttu sikimi biraz daha yaklaştı ve dudaklarına yapıştım. Öyle iştahlı öpüşüyorduk ki karımla bile böylesine sevişmemiştim. Amını, götünü, memelerini… Avuçlamadığım hiçbir yeri kalmamış, boğazına kadar dilimi sokmuştum. O da hiç boş durmuyor elini sikimde, sırtımda gezdiriyordu.

Yatağa doğru yöneldik, Buse’yi sırt üstü uzandırdım. Öyle azgınca bakıyordu ki bana sikimi içine sokmak için çıldırıyordum. Lakin beni kendine doğru çekmiş, pozisyon değiştirmişti. Naz’da daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim. İlk defa yatakta hakimiyet kurmaya çalışan bir kadın tanımıştım. Bu sefer sırtının üzerine uzanmış olan bendim. Baksırımı kendi elleriyle çıkarttı. Önce demirden direk gibi dimdik olmuş, damarları pörtlemiş sikimi ağzına doğru götürdü. İki üç gün önce kıllarımı kesmiştim, pürüz bile bulamayacağı kadar tertemizdi. Evin sıcaklığı da iyi olacak ki taşaklarıma varan kadar salmıştım kendimi. Karımla bir aydan beri seks yapmamıştım. O kadar azgındım ki ağzına aldığı gibi boşalma isteği duydum. Fakat tuttum, erkenden rahatlamaya hiç niyetim yoktu. Yaladık, o yaladıkça ben kendimi kastım. Ne kadar porno hikaye okudunuz bilmiyorum ama bu kadın gibi çekeni kesinlikle yoktu. Dilini, ağzını öyle güzel kullanıyordu ki resmen orada nasıl şelale gibi boşalmadım merak ediyorum.

Doğrulup sağ bacağını diğer yana doğru atıp ıpıslak olmuş amını sikime yerleştirdi. Ellerimden tutmuş, beni yatağa doğru ittiriyordu. Yavaşça aşağıya doğru kalçasını çektiğinde cuk diye oturdu sikim. Öyle sıcaktı ki boşalmayayım diye yalvarıyordum. O amın içinde sonsuza kadar durmak istiyordum. Tuttum da! Zıplamaya başladı, o hızlandıkça ben daha da çok zevk aldım. O beni kontrol ettikçe daha da kendimi tuttum. En sonunda benim kadar kıvama geldi ve kontrolü ele almanın vakti gelmişti. Sikimi amından çıkarttı. İlk baştaki pozisyona dönmüştük. Bacaklarını omuza doğru dayamış, amına sikimi sonuna kadar sokmuştum. Bir iki sokuşu yavaş yapmış olsam da daha sonrasında var gücümle öyle bir sokmaya başladım ki kızın çığlıkları eminim uzaktan tecavüze uğruyormuş gibi gelmiştir. Çok dayanmadık ikimiz de oracık da orgazm olduk. Yanına uzanıp ‘merak etme daha o götünü de sikicem’ derken buldum kendimi. Bu adam benim tanıdığım adam değildi ama bu halinden de son derece memnundum. Eğer karımın en yakın arkadaşı sürekli domalıyor hikayemin ikinci kısmı da gelsin isterseniz anlatmaktan mutluluk duyarım. Zaten her şey çok taze, hemen her detayı aklımda.